Sekse Düşkün Diyarbakır Escort Bayanları
페이지 정보
작성자 Lolita 작성일24-11-26 15:22 조회16회 댓글0건관련링크
본문
Çünkü, emniyet, bizim otelimizde, oradaki otelde bir iki şahıs almışlardı. Bu şahıslardan daha detaylı bilgi almasın diye engel olmak istediler, emniyetin önünü şey etti. Emniyet de, tabiî, korkusundan bir şey diyemedi. Fakat, Allah var, yani, çalışmasını da sürdürdü. Nihayet 20-30 kişiyi tutukladılar. DGM Başsavcılığına gitti. DGM Başsavcılığı devam etti, mahkeme devam etti. O kadar devam etti ki, detaylı bir mahkeme ki hâlâ da sonuçlanmamış. SORU - Devam ediyor? CEVAP; Hâlâ da sonuçlanmamış bu mahkeme. Her nedense birkaç kişi sonuçlandı, onlarda müruru zamana uğradı. İşte, devletin bünyesindeki gizli dinozorluklar, If you liked this information and you would like to get more details regarding diyarbakir escort kindly see the page. gizli bazı yanlışlıklar ve yanlış insanlar, işte bu devletin, demokrasinin, hakikaten millî iradenin en büyük engelleri bunlardır sayın beyler. Eninde sonunda, tabiî, bu şey devam ederken, 96'nın eylül ayında DGM Başsavcısı değiştirildi, değişti, yeni bir DGM Başsavcısı geldi, Nihat Çakar isimli bir Başsavcı geldi. O da 4 sene orada sürdü. O olayın akışını bambaşka şekilde değiştirdi. O, apayrı bir şekilde değiştirdi. Mahkemelere nüfuz yapmak istedi ve gerçekten PKK'lı avukatlarla, PKK'lı yandaşlarla, işadamlarıyla, demin bahsettiğim o feodal yapıyla işbirliğine girdi, açık ve net olarak girdi.
Ben bu olaylar sebebi ile bir vatandaş olarak bildiklerime şahitlik yapıyorum, ayrıca Ali KAYA’dan, organizasyonun içinde olan ve isimleri geçen kişilerden şikâyetçiyim, şeklinde beyanda bulunmuştur. SORU - Tanışmanızdan başlayayım. Ne zaman tanıdınız siz Ali Kaya'yı? CEVAP; 1998'de tanıdım. 1998'de tabiî biz orada inşaat işlerinden daha fazlasıyla yoğun devlet ihaleleri elimizdeydi, yapıyorduk Türkiye genelinde. Diyarbakır Söz Gazetesi; size takdim edeyim, buyurun. SORU - Radikal yazılarımız vardı derken onunla neyi kastediyorsunuz? CEVAP; Yani, ben yazıyordum, çok büyük bir cesaretle yazı yazıyordum. SORU - Yani, siz kendiniz yazmıyorsunuz da gazeteniz yazıyor. CEVAP; Hem ben kendi kalemimle hem de gazetenin yayın politikası olarak tüm bölgede olup bitenleri açık ve net yazıyorduk efendim. Şimdi, bunu, tabiî bazı kesimler kaldıramıyordu. Özellikle, kaldırmayan kimseler de bölgede feodal yapıya, mütegalibe; yani, feodal, zorba bir kesim tarafından bunu hazmedemediler. Şimdi bu mütegalibe dediğimiz İnsanlar bölgedeki feodal yapıya sahip, bunlar genellikle devletin valilerine, devletin vali yardımcılarına, devletin askerine, devletin polisine çok ustaca yanaşmaktadırlar. Bunlar suç işliyorlar, bunlar PKK'nın kilit noktalarından daha fazlasıyla bölgede çetevari çalışan insanları ayarladılar.
Dağdaki çalışan bu kamplardaki insanlara milislerin güçleriyle oraya ulaştılar, para aldılar. Zaten tüm dosyalarda yazılıdır bunların hepsi. Şimdi, bu arada PKK biz, onların aleyhine yazı yazıyoruz, devlet yanlısı diye, Altındağ Dinlenme Tesislerimiz var Diyarbakır'ın dışında 12 kilometrede, oraya 22 Haziran 1996 günü saldırdılar; yani. SORU - Kim saldırdı oraya? CEVAP; PKK tabiî. Oraya saldırı düzenlediler. Önceden plan projelerini yapmışlardı. Şimdi, bu saldırı neticesinde orada o an için büyük bir zayiat oldu, 8-9 insan öldü. Hep müşteri yani, gelen vatandaş. 10 kişi, 15 kişi yaralandı. Tesis tamamıyla altüst oldu. O mevsim bitti, o mevsimde bizim büyük bir zararımız oldu. O bölge jandarmaya aitti. Şimdi, jandarma orada gevşek çalıştı, çok çarpıcı bir şekilde olayın üzerine gitmek istemedi. SORU - O olayın üzerine? CEVAP; O olayın üzerine 8 insan ölmüş, her taraftan bize telefonlar geliyor, o diyor şu adam yaptı, bu diyor şu adam yaptı; fakat, gerçekten, emniyetin bölgesi olmadığı halde, emniyetin o zamanki çok heyeti, Emniyet Müdürü vardı Rıdvan Güler, bir de Terörle Mücadele Şube Müdürü vardı Ramazan Sürücü, bu ekipleriyle beraber ve jandarmanın bölgesine girememekle beraber, kendi iç dinamizmiyle şehir İçindeki, merkez içindeki çalışmaları sürdürdüler bunlar.
Devletimiz, ordumuz istese terör anında biter. Ancak dediğim gibi terör bitirilmiyor. Bundan bölgemiz, vatandaşlarımız ve tüm ülkemiz etkileniyor. Artık biz ülkemizin her yöresinden şehit görmek istemiyoruz. Millet bıktı, gerekirse ben Ali KAYA ile mahkemede de yüzleşirim. Yaptıklarının hepsi ortadadır. Ben tanıklık yaptım, gerekirse dâvâcıda olacağım, bu ifademi ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonuna ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına da verdim. Hepimizin beklentisi devletimizin içerisine yerleşmiş olan illegal yapılanmaların ortaya çıkarılması ve hesap vermelerinin sağlanmasıdır. Ayrıca itirafçı Abdulkadir AYGAN o dönemde bir iş adamından aldıkları para karşılığı Ali KAYA’nın organizesi beni öldürmeyi planlamışlardı. Aynı iş adamı yani Ali İHSANKAYA yine bu gizli JİTEM organizesine danışarak illegal bir girişim yapmışlar, PKK militanları tarafından benim Diyarbakır’ın dışında olan iş yerlerim, dinlenme tesislerim silâhlı saldırıya uğramıştır, 8 insan ölmüştür, 12 insanda ağır yaralanmıştır, netice itibariyle bu iş adamı PKK ile işbirliği yaptığı için TCK. 169. maddesinden ceza almıştır. Kendisi Ali KAYA’nın has adamıdır.
Ben bu olaylar sebebi ile bir vatandaş olarak bildiklerime şahitlik yapıyorum, ayrıca Ali KAYA’dan, organizasyonun içinde olan ve isimleri geçen kişilerden şikâyetçiyim, şeklinde beyanda bulunmuştur. SORU - Tanışmanızdan başlayayım. Ne zaman tanıdınız siz Ali Kaya'yı? CEVAP; 1998'de tanıdım. 1998'de tabiî biz orada inşaat işlerinden daha fazlasıyla yoğun devlet ihaleleri elimizdeydi, yapıyorduk Türkiye genelinde. Diyarbakır Söz Gazetesi; size takdim edeyim, buyurun. SORU - Radikal yazılarımız vardı derken onunla neyi kastediyorsunuz? CEVAP; Yani, ben yazıyordum, çok büyük bir cesaretle yazı yazıyordum. SORU - Yani, siz kendiniz yazmıyorsunuz da gazeteniz yazıyor. CEVAP; Hem ben kendi kalemimle hem de gazetenin yayın politikası olarak tüm bölgede olup bitenleri açık ve net yazıyorduk efendim. Şimdi, bunu, tabiî bazı kesimler kaldıramıyordu. Özellikle, kaldırmayan kimseler de bölgede feodal yapıya, mütegalibe; yani, feodal, zorba bir kesim tarafından bunu hazmedemediler. Şimdi bu mütegalibe dediğimiz İnsanlar bölgedeki feodal yapıya sahip, bunlar genellikle devletin valilerine, devletin vali yardımcılarına, devletin askerine, devletin polisine çok ustaca yanaşmaktadırlar. Bunlar suç işliyorlar, bunlar PKK'nın kilit noktalarından daha fazlasıyla bölgede çetevari çalışan insanları ayarladılar.
Dağdaki çalışan bu kamplardaki insanlara milislerin güçleriyle oraya ulaştılar, para aldılar. Zaten tüm dosyalarda yazılıdır bunların hepsi. Şimdi, bu arada PKK biz, onların aleyhine yazı yazıyoruz, devlet yanlısı diye, Altındağ Dinlenme Tesislerimiz var Diyarbakır'ın dışında 12 kilometrede, oraya 22 Haziran 1996 günü saldırdılar; yani. SORU - Kim saldırdı oraya? CEVAP; PKK tabiî. Oraya saldırı düzenlediler. Önceden plan projelerini yapmışlardı. Şimdi, bu saldırı neticesinde orada o an için büyük bir zayiat oldu, 8-9 insan öldü. Hep müşteri yani, gelen vatandaş. 10 kişi, 15 kişi yaralandı. Tesis tamamıyla altüst oldu. O mevsim bitti, o mevsimde bizim büyük bir zararımız oldu. O bölge jandarmaya aitti. Şimdi, jandarma orada gevşek çalıştı, çok çarpıcı bir şekilde olayın üzerine gitmek istemedi. SORU - O olayın üzerine? CEVAP; O olayın üzerine 8 insan ölmüş, her taraftan bize telefonlar geliyor, o diyor şu adam yaptı, bu diyor şu adam yaptı; fakat, gerçekten, emniyetin bölgesi olmadığı halde, emniyetin o zamanki çok heyeti, Emniyet Müdürü vardı Rıdvan Güler, bir de Terörle Mücadele Şube Müdürü vardı Ramazan Sürücü, bu ekipleriyle beraber ve jandarmanın bölgesine girememekle beraber, kendi iç dinamizmiyle şehir İçindeki, merkez içindeki çalışmaları sürdürdüler bunlar.
Devletimiz, ordumuz istese terör anında biter. Ancak dediğim gibi terör bitirilmiyor. Bundan bölgemiz, vatandaşlarımız ve tüm ülkemiz etkileniyor. Artık biz ülkemizin her yöresinden şehit görmek istemiyoruz. Millet bıktı, gerekirse ben Ali KAYA ile mahkemede de yüzleşirim. Yaptıklarının hepsi ortadadır. Ben tanıklık yaptım, gerekirse dâvâcıda olacağım, bu ifademi ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonuna ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına da verdim. Hepimizin beklentisi devletimizin içerisine yerleşmiş olan illegal yapılanmaların ortaya çıkarılması ve hesap vermelerinin sağlanmasıdır. Ayrıca itirafçı Abdulkadir AYGAN o dönemde bir iş adamından aldıkları para karşılığı Ali KAYA’nın organizesi beni öldürmeyi planlamışlardı. Aynı iş adamı yani Ali İHSANKAYA yine bu gizli JİTEM organizesine danışarak illegal bir girişim yapmışlar, PKK militanları tarafından benim Diyarbakır’ın dışında olan iş yerlerim, dinlenme tesislerim silâhlı saldırıya uğramıştır, 8 insan ölmüştür, 12 insanda ağır yaralanmıştır, netice itibariyle bu iş adamı PKK ile işbirliği yaptığı için TCK. 169. maddesinden ceza almıştır. Kendisi Ali KAYA’nın has adamıdır.
댓글목록
등록된 댓글이 없습니다.